22 Nisan 2018 Pazar
16 Nisan 2018 Pazartesi
Kariyer mi aile mi?
Sizce hangisi daha önemli? Geleceğinizi düşünün.. Yoğun bir iş mesaisinin sonuna gelmiş ve bu yazıyı okuyorsunuz. Bir an önce servise binip eve gitmek için can atıyorsunuz.. Böylelikle gününüzün en güzel anları başlayabilecek ve siz mutlu olacaksınız. Zira bu süre çok kısıtlı ve yarın sabah erkenden uyanmak için dinlenmeniz gerekiyor. Bundan dolayı ailenize yeterli zamanı ayıramıyorsunuz.
Ne için?
Aylık kiranızı denkleştirmek için mi? Yoksa vergisinin bile vergisi olan faturaları ödemek için mi? Sizin zorunlu ihtiyaçlarınız üzerinden para kazanan şahısları milyarder etmek için mi? Veya emek verip kazandığınız para ile çocuğunuza bez almak için mi? Üstelik çocuğunuz bu beze sıçacak..
Yılda 450.000TL kazandığınızı düşünün. Ancak bunu kazanmak için ailenizi feda ettiğinizi, onlara ayıracağınızı zamanı para kazanmak için kullandığınızı. Sizce başarılı bir insan mısınız? Asla. Hayattaki tek amacı maddiyat olan bir insansınız. Muhtemelen sizi mutlu edecek tek şey dünyayı eline almış bir kağıt parçası olacaktır. Ailenize verebileceğiniz tek şey para olacaktır ve onların bolluk içinde yaşamasını sağlayacaksınız. Peki ya tüm bu eksiklikler? Evladınızın karşısına çıkıp layığı ile babalık/annelik yaptığınızı söyleyebilecek misiniz? Eminim çoğu insan için maddiyat önemlidir. Yaşadığımız ülke ve ihtiyaçlarımızın fazlalığı konusunda hemfikiriz. Ancak daha önemli şeyler olduğunu düşünüyorum. Hepimizin var ileriye dönük maddi planları. Peki bu ne kadar mantıklı? Hayatta kalmak için bazı unsurlara ihtiyaç duyarız, peki bunları elde etmek için neden çalışıyoruz? Neden kazandığınız parayı çocuğunuza dondurma almak yerine su faturasına ödeyesiniz? Hayatım boyunca suyun neden bedelinin olduğunu anlayamadım. Konuya dönersek işinizden çok daha önemli şeyler var hayatta. Hayatımızın yaklaşık 90.000 saatini işimize ayırmak gerçekten ironik. Size iş hayatınızdan daha önemli birkaç saymak istiyorum. Elbette bu şahsi düşüncem Unutmayın burası benim :)
Sağlık. Çoğunuzun ilerideki mesleği masa başında olacaktır. İster katılırsınız ister katılmazsınız. Ancak siz farkında olmadan size sıkıcı gelen işiniz, beyninizi uyuşturarak size yavaş bir ölüm hazırlayacak. Hiçbiriniz sabahın 6'sında uyanıp koşa koşa işinize gitmeyeceksiniz. Gün görmemiş küfürler ortaya çıkacak ve her gün lanet edeceksiniz. Eğer ki böyle bir işe atanırsanız yeterli sayıda ara verdiğinizden emin olun. En azından ofisinizde gezinin. Mümkün olduğunca temiz oksijen alanlarına vakit ayırın. Kariyerinizin başarısı çok önemli değil. İstediğiniz şeyi yiyip içemiyorsanız neden varsınız? Hem ruh, hem de enden sağlığınız yerinde değil. Hayat bu değil..
Temiz hava. Şu an ben dahil olmak üzere çoğu insan monitör başında veya telefonunun başında. Dışarıda oyun oynayan neslin son insanlarıyız sanırım. Elbette hâlâ ülkenin bazı yerlerinde vardır böyle nadir hayatlar. Güneş ışığının önünde, tertemiz hava, gülümseyen insanlar, salçalı ekmek.. ah..
Kendinize bu konuda zaman ayırın. En azından her iş çıkışı oksijen alanlarında bulunun, doğanın tadını çıkarın. Bunun çoğu stresinizi alacağından eminim. Yıllardır ayaklarım toprak görmedi, içimdeki elektriği tahmin edemiyorum.
Beslenmek. Bana göre hayatta yatırım yapacağım tek şeydir beslenmek. Güzel bir arabaya veya lüks bir ev umurumda değil. Allah'ın verdiği güzel nimetlerden faydalanmak en güzel şeydir. Bu nimetlerin paranın hegemonyası altına girmesi çok gereksiz ancak yapacak çok şey yok. Evinize aldığınız güzel mobilyalar, mutfak dolapları, pahalı kıyafetler, saatler.. Bunların ne kadar gereksiz olduğunu söylememe gerek var mı? Çocuklarınızın sağlıklı beslenmesine katkıda bulunun, onlara güzel bir geleceği bu şekilde verebilirsiniz. İleride parlayacak bir arsaya yatırım yapmak çocuğunuza ne verebilir? Maddi yönden inanılmaz güçte olan insanlar patates püresi veya lapa pirinç ile besleniyor. Böyle olmak istemiyorsanız dikkat edin!
Dil. Dil öğrenmenin yararlarını oturup burada size anlatmayacağım. Ancak farklı dillere sahip olmanın ne kadar ciddi bir şey olduğunu kabul edin ve bunun için bir şeyler yapın. 3 dil bildiğinizi düşünsenize. 3 farklı insanın sahip olduklarına sahipsiniz. Çocuğunuza bu konuda katkıda bulunun, sizin bu konuda hevesli olmanız onu da heveslendirecektir. Ancak bunun akademik bir şekilde yapılmasını doğru bulmuyorum. Farklı yöntemler var ve insan en iyi yöntemi kendisi belirlemeli.
Amaç. Hayattaki amacınızı farkına varın. Ne yapmak istiyorsunuz? Neler görmek istiyorsunuz? Hangi hazları tatmak istiyorsunuz? Hayatınızı bu amaç üzerinden yürütün. Monoton bir hayat kimse istemez. Yaşadığımız sistem ne kadar buna zorunlu bıraksa da eminim ki bu konuda elimizi taşın altına atabiliriz. Hiç aile kurmayı düşünmeyip belli bir maddi plana ulaştığınız zaman dünyayı dolaşabilirsiniz. Tüm yatırımınızı kendinize ayırıp belkide milyonların hayalini kurduğu şeyi yaşayabilirsiniz.Örneğin bir koleksiyonunuz da olabilir. Taş koleksiyonu, Marvel kahramanlarından oluşan bir koleksiyon, istiridye koleksiyonu, video oyunu koleksiyonu.. Sizi her gördüğünüzde mutlu edecek, uğraştığınız zaman sizi mutlu edecek bir şeyler bulun. Aile hayatına önem veriyorsanız zaten her şeyiniz bu yönde olmalı.
Aile. Elbette üzerinde en çok durmanız gereken konudur. Bir aileye sahipseniz onların iyiliğinden, refahından, sağlığından ve mutluluğundan siz sorumlusunuz. Yatırımınızı buna yönelik yapın. Onların yüzündeki anlık tebessüm sizi çok mutlu edecek ve emeğinizin karşılığını alacaksınız. Gidip onları mutlu edecek hediyeler almak doğru olmaz. Onlar ile vakit geçirin. Örneğin küçüklükten yatkın olduğu etkinliği bulun ve hayatını ona göre şekillendirin. Bunu yaparken onun yanında olun hatta onun ile birlikte yapmaya çalışın. Akademik başarı her zaman gerekli ve önemlidir ancak insanın geliştirdiği bir yönü olmalı. Belki de bunu iyi yönde kullanıp geleceğini bunun üzerine kuracaktır.
Kariyer sahibi olmak isteyenleri de anlıyorum. Onların hayatlarını bu yönde geliştirmesi ve ilerletmesi çok daha uygun olur. Her ikisini birlikte yönlendirebileceğimizi düşünmüyorum. Elbet eksik olacaktır bazı şeyler.. Bu eksiklikler ileride ortaya çıkacak ve pişmanlık olarak size geri dönecektir. "Sonunu düşünen kahraman olamaz." sözünü ortaya atan kim bilmiyorum ancak kesinlikle yanlış bir sözdür. Her şeyin sonunu en ufak detayı ile düşünmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Tüm enerjimizi buna vermeli ve amacımızı dağıtmadan tek bir noktayı hedef olarak görmeliyiz. Selam..
Ne için?
Aylık kiranızı denkleştirmek için mi? Yoksa vergisinin bile vergisi olan faturaları ödemek için mi? Sizin zorunlu ihtiyaçlarınız üzerinden para kazanan şahısları milyarder etmek için mi? Veya emek verip kazandığınız para ile çocuğunuza bez almak için mi? Üstelik çocuğunuz bu beze sıçacak..
Yılda 450.000TL kazandığınızı düşünün. Ancak bunu kazanmak için ailenizi feda ettiğinizi, onlara ayıracağınızı zamanı para kazanmak için kullandığınızı. Sizce başarılı bir insan mısınız? Asla. Hayattaki tek amacı maddiyat olan bir insansınız. Muhtemelen sizi mutlu edecek tek şey dünyayı eline almış bir kağıt parçası olacaktır. Ailenize verebileceğiniz tek şey para olacaktır ve onların bolluk içinde yaşamasını sağlayacaksınız. Peki ya tüm bu eksiklikler? Evladınızın karşısına çıkıp layığı ile babalık/annelik yaptığınızı söyleyebilecek misiniz? Eminim çoğu insan için maddiyat önemlidir. Yaşadığımız ülke ve ihtiyaçlarımızın fazlalığı konusunda hemfikiriz. Ancak daha önemli şeyler olduğunu düşünüyorum. Hepimizin var ileriye dönük maddi planları. Peki bu ne kadar mantıklı? Hayatta kalmak için bazı unsurlara ihtiyaç duyarız, peki bunları elde etmek için neden çalışıyoruz? Neden kazandığınız parayı çocuğunuza dondurma almak yerine su faturasına ödeyesiniz? Hayatım boyunca suyun neden bedelinin olduğunu anlayamadım. Konuya dönersek işinizden çok daha önemli şeyler var hayatta. Hayatımızın yaklaşık 90.000 saatini işimize ayırmak gerçekten ironik. Size iş hayatınızdan daha önemli birkaç saymak istiyorum. Elbette bu şahsi düşüncem Unutmayın burası benim :)
Sağlık. Çoğunuzun ilerideki mesleği masa başında olacaktır. İster katılırsınız ister katılmazsınız. Ancak siz farkında olmadan size sıkıcı gelen işiniz, beyninizi uyuşturarak size yavaş bir ölüm hazırlayacak. Hiçbiriniz sabahın 6'sında uyanıp koşa koşa işinize gitmeyeceksiniz. Gün görmemiş küfürler ortaya çıkacak ve her gün lanet edeceksiniz. Eğer ki böyle bir işe atanırsanız yeterli sayıda ara verdiğinizden emin olun. En azından ofisinizde gezinin. Mümkün olduğunca temiz oksijen alanlarına vakit ayırın. Kariyerinizin başarısı çok önemli değil. İstediğiniz şeyi yiyip içemiyorsanız neden varsınız? Hem ruh, hem de enden sağlığınız yerinde değil. Hayat bu değil..
Temiz hava. Şu an ben dahil olmak üzere çoğu insan monitör başında veya telefonunun başında. Dışarıda oyun oynayan neslin son insanlarıyız sanırım. Elbette hâlâ ülkenin bazı yerlerinde vardır böyle nadir hayatlar. Güneş ışığının önünde, tertemiz hava, gülümseyen insanlar, salçalı ekmek.. ah..
Kendinize bu konuda zaman ayırın. En azından her iş çıkışı oksijen alanlarında bulunun, doğanın tadını çıkarın. Bunun çoğu stresinizi alacağından eminim. Yıllardır ayaklarım toprak görmedi, içimdeki elektriği tahmin edemiyorum.
Beslenmek. Bana göre hayatta yatırım yapacağım tek şeydir beslenmek. Güzel bir arabaya veya lüks bir ev umurumda değil. Allah'ın verdiği güzel nimetlerden faydalanmak en güzel şeydir. Bu nimetlerin paranın hegemonyası altına girmesi çok gereksiz ancak yapacak çok şey yok. Evinize aldığınız güzel mobilyalar, mutfak dolapları, pahalı kıyafetler, saatler.. Bunların ne kadar gereksiz olduğunu söylememe gerek var mı? Çocuklarınızın sağlıklı beslenmesine katkıda bulunun, onlara güzel bir geleceği bu şekilde verebilirsiniz. İleride parlayacak bir arsaya yatırım yapmak çocuğunuza ne verebilir? Maddi yönden inanılmaz güçte olan insanlar patates püresi veya lapa pirinç ile besleniyor. Böyle olmak istemiyorsanız dikkat edin!
Dil. Dil öğrenmenin yararlarını oturup burada size anlatmayacağım. Ancak farklı dillere sahip olmanın ne kadar ciddi bir şey olduğunu kabul edin ve bunun için bir şeyler yapın. 3 dil bildiğinizi düşünsenize. 3 farklı insanın sahip olduklarına sahipsiniz. Çocuğunuza bu konuda katkıda bulunun, sizin bu konuda hevesli olmanız onu da heveslendirecektir. Ancak bunun akademik bir şekilde yapılmasını doğru bulmuyorum. Farklı yöntemler var ve insan en iyi yöntemi kendisi belirlemeli.
Amaç. Hayattaki amacınızı farkına varın. Ne yapmak istiyorsunuz? Neler görmek istiyorsunuz? Hangi hazları tatmak istiyorsunuz? Hayatınızı bu amaç üzerinden yürütün. Monoton bir hayat kimse istemez. Yaşadığımız sistem ne kadar buna zorunlu bıraksa da eminim ki bu konuda elimizi taşın altına atabiliriz. Hiç aile kurmayı düşünmeyip belli bir maddi plana ulaştığınız zaman dünyayı dolaşabilirsiniz. Tüm yatırımınızı kendinize ayırıp belkide milyonların hayalini kurduğu şeyi yaşayabilirsiniz.Örneğin bir koleksiyonunuz da olabilir. Taş koleksiyonu, Marvel kahramanlarından oluşan bir koleksiyon, istiridye koleksiyonu, video oyunu koleksiyonu.. Sizi her gördüğünüzde mutlu edecek, uğraştığınız zaman sizi mutlu edecek bir şeyler bulun. Aile hayatına önem veriyorsanız zaten her şeyiniz bu yönde olmalı.
Aile. Elbette üzerinde en çok durmanız gereken konudur. Bir aileye sahipseniz onların iyiliğinden, refahından, sağlığından ve mutluluğundan siz sorumlusunuz. Yatırımınızı buna yönelik yapın. Onların yüzündeki anlık tebessüm sizi çok mutlu edecek ve emeğinizin karşılığını alacaksınız. Gidip onları mutlu edecek hediyeler almak doğru olmaz. Onlar ile vakit geçirin. Örneğin küçüklükten yatkın olduğu etkinliği bulun ve hayatını ona göre şekillendirin. Bunu yaparken onun yanında olun hatta onun ile birlikte yapmaya çalışın. Akademik başarı her zaman gerekli ve önemlidir ancak insanın geliştirdiği bir yönü olmalı. Belki de bunu iyi yönde kullanıp geleceğini bunun üzerine kuracaktır.
Kariyer sahibi olmak isteyenleri de anlıyorum. Onların hayatlarını bu yönde geliştirmesi ve ilerletmesi çok daha uygun olur. Her ikisini birlikte yönlendirebileceğimizi düşünmüyorum. Elbet eksik olacaktır bazı şeyler.. Bu eksiklikler ileride ortaya çıkacak ve pişmanlık olarak size geri dönecektir. "Sonunu düşünen kahraman olamaz." sözünü ortaya atan kim bilmiyorum ancak kesinlikle yanlış bir sözdür. Her şeyin sonunu en ufak detayı ile düşünmeli ve ona göre hareket etmeliyiz. Tüm enerjimizi buna vermeli ve amacımızı dağıtmadan tek bir noktayı hedef olarak görmeliyiz. Selam..