Haluk Levent, kanser hastası çocukların bakımını üstlenmiş bir isimdir. "Elfida" da küçük yaşta hayatını kaybeden bir kız çocuğuna ithafen yazılmış. Şarkının adı Elfida, ancak kızın adı "Beyzanur". Bu şarkının kendisine yazıldığından habersiz, bu dünyaya veda etmiş. Beyzanur ile dört yaşlarında tanıştığını söyleyen Haluk Levent, babasının ise bir emekçi olduğunu belirtmiştir. Haluk Levent, Beyzanur'a destek olma amacı ile tedavi gördüğü Cerrahpaşa Tıp Fakültesini ziyaret ederdi sık sık. Sürekli doktorlar ile irtibat halinde olan Haluk Levent'e günün birinde bir doktor "Bu kızı gözden çıkartın Haluk Bey" diyor. Yanında da müzisyen arkadaşı Emrah Aydoğdu var. Emrah, bu lafın üzerine aklına gelen ilk kelimeyi söylüyor: “Elfida”. Osmanlıca’daki anlamı gözden çıkarılan kadın demek. Haluk Levent bu sırada arkadaşına sarılır ve ağlamaya başlar. Bunun üzerine Emrah Aydoğdu ile birlikte "Elfida" şarkısını yazmış. Bu şarkıyı son günlerinde Beyzanur'a söylemiş ancak Beyzanur "Elfida"nın o olduğundan habersizdir. Haluk Levent şarkının sözlerini şu şekilde açıklıyor: "O dönemde şirketlerim batmış, sözlerdeki 'Omzumda iz bırakma, yüküm dünyaya yakın,' şunu ifade etmek içindi: zaten dünya kadar batmışım, sıkıntılıyım, Beyzacığım ne olur bari sen gitme demek içindi. O sözlerdeki 'yüzyıllardır sarılmamış kolların' cümlesi, anne ve babası gece gündüz nöbetteydiler. Beyzanur'un kırılganlığından hasta yatağından dolayı sarılamıyorlardı. Gerçekten sarılabildiklerini görmedim. Sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu sözleri ise Beyzanur'un gerçekten hep yağmurlu gözleri vardı hayata tutunmaya çalışan...O dönemde hastane personeline Bakırköy'de bir konser verdim. Beyzanur'a iyi baksınlar diye onların gecesine katıldım. O gece evden başka bir yere kaldırılan Beyzanur'u kaybettik. Ardından anne ve babasından rica ettim. Yıllardır Beyzanur'un babasıydınız. Evet kızımızı kaybettik. Lütfen bir çocuk daha yapın dedim. Aradan bir yıl geçti beni aradılar. Haluk Abi bir kız çocuğumuz oluyor. 'Adını Elfida koyun.' dedim ve kızları oldu. Adı Elfida. Şu anda o Elfida belki de 8-9 yaşlarında ve bir okulda okuyor. Ablasının ismini taşıyor.Bu şarkıyı o dönemlerde söylerken birçok kişi söyledi. Ben bu şarkıyı ticari amaçla kullanmak ve vermek istemedim ve vermedim de. Bu başka bir şeydi. Bir Akdeniz Akşamları faciası daha yaşamak istemiyordum. Biliyorsunuz Akdeniz Akşamları muazzam bir şarkıdır aslında. O dönemin bir öyküsüdür ama herkes okuya okuya artık içimizden gelmeyecek hale geldi. Elfida'nın öyle olmasını istemiyordum o çok özel bir şarkıydı ama ben yurtdışındayken benim bilgim dahilinde olmadan Ankaradan bir müzisyene verilmiş şarkı. Çok üzüldüm ve kızdım. Ailesi beni aradı, çok özür diledim. Vermeme kararı aldık şarkıyı. Burada ailesinin de çok mücadelesi oldu Beyzanur ile ilgili ve tekrar hayata döndürülmesiyle ilgili. Onların acılarını hep paylaşmaya çalıştım. Kısacası Elfida'nın öyküsü bu. Başka hiçbir öyküsü yok."
Yüzün geçmişten kalan
Aşka tarif yazdıran
Bir alaturka hüzün
Yüzün kıyıma vuran
Anne karnı huzur
Çocukluğumun sesi
Senden bana
Şimdi zamanı sızdıran
Şımartılmamış aşkın
Sessizliğe yakın
Kimbilir kaç yüzyıldır
Sarılmamış kolların
Sisliydi kirpiklerin
Ve gözlerin yağmurlu
Yorulmuşsun
Hakkını almış yılların
Elfida
Bir belalı başımsın
Elfida
Beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Elfida
Hep aklımda kalacaksın
Elfida
Sen eski bir şarkısın
Elfida
Beni farketme sakın
Omzumda iz bırakma
Yüküm dünyaya yakın
Elfida
Hep aklımda kalacaksın
Hep aklımda kalacak Elfida. Bu yaşanmışlık beni çok etkiledi. Hepimiz yaşamak için ölümü bekliyoruz. Beyzanur en huzurlu yerde, hepimiz oraya ulaşmak için nefes alıyoruz..
Ve Elfida...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder